Reklamlarımızı Da İslâmlaştırmalıyız

Ali Rıza Demircan 2022-06-08

Reklamlarımızı Da İslâmlaştırmalıyız

Sosyal hayatımızın giderek güçlenen ve devleşen kurumlarından biri de reklamcılıktır. Zira üreticiler ve pazarlamacılar gibi tüketiciler olarak da reklamlara muhtacız.

Çeşitlenen zirai ürünleri, teknolojik üretimleri bilme, bulma ve kullanma hayatı büyük ölçüde kolaylaştırmakta olduğu için reklamcılık "İslâm'ın hayatın kolaylaştırılması" doğrultusuyla örtüşen meşru bir alandır. Ancak reklamcılık Rabbimizin yararımıza sunduğu maddelerin gereksiz israfına ve de insanların aldanıp zarar görmesine sebep de olabilmektedir.

Bu nedenle propagandalarımız gibi onun ticari amaçlı şekli olan reklamlarımızı da İslâmlaştırmalıyız.

Olgun aklın ve bilimin gerektirdiklerine çağırıp sakındırdıklarından uzaklaştırma, güzelliklere yönelme, faydalıyı yapma, birbirimizin mallarını haksız yollarla edinmeme, israftan kaçınma ve kaçındırma, zarar verici olmama, aldanıp aldatmama, müşteri kızıştırmama...ile ilgili İlâhî emirler, öğütler ve yasaklar reklamlarımızı nasıl İslâmlaştıracağımızın ölçülerini vermektedir.

Reklamcılıkla ilgili İslâmî ilkelerimiz

Reklam bir malı tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümü artırarak kazanç sağlamak amacıyla ses-söz, yazı, resim, afiş, prospektüs, broşür, katalog, pano, sinema, radyo ve televizyonla yapılan işlemdir.1

Hangi tür reklam olursa olsun reklamlarımızda aşağıda açıklanacak İslâmî yaşam ilkelerine uymamız gerekmektedir.

1) Müslüman yalnızca faydalı olabilecek mallar ve hizmetler üretmeli, reklamla tüketici ile yardımlaşma amacı gütmelidir. Bilinmesinden fayda sağlanabilecek malı-hizmeti reklam etme hiç şüphesiz manevî yardımdır. Yardımın bütün olumlu türleri ise Rabbimizin emridir.

"Ey iman edenler!...İnsanlara fayda sağlayacak işlerde, Hakka itâat olacak alanlarda birbirinizle yardımlaşın...2

2) Reklam mal ve hizmeti aslına uygun şekilde ve temel özellikleriyle tanıtılmalıdır. Zira Peygamberimiz "Allah'a ve Âhiret Gününe iman eden kişi ya gerçeği yansıtıcı olsun ya da sussun" buyurmuşlardır.3

3) Reklam, arka planda yalanı ve entrikayı içermemeli, yanıltıcı ve aldatıcı olmamalıdır. Bayatı taze, çürüğü sağlam, karışığı saf, eksiği tam ve ayıplıyı kusursuz olarak sunan reklam rûhun gelişim yollarını tıkayan vicdan pisliğidir.

Sattığı buğdayın-hurmanın kötü tarafını kamufle ederek iyi tarafını vitrine çıkaran satıcıyı uyaran Peygamberimiz tüm inananları da şöylece ikaz buyurmuştur:

"Aldatanlar benim çizgimi izleyenlerden değildir."4

4) Faizci kurumlar, alkollü içkiler, porno filmler, korsan kitaplar-kasetler çalınmış mallar gibi doğrudan ve ya dolaylı olarak haramlılıkla vasıflandırılabilecek kurumlar, ürünler ve işlemler reklam edilmemeli ve de ettirilmemelidir. Zira şerleri ve vesilelerini engellemek olan sedd-i zerai Kurân kaynaklı görevimizdir.5

5) Tanıtıcı vasıfları dosdoğru olsa bile mal ve hizmetler İslâmî kılık-kıyafet kurallarıyla çelişkili çıplak veya yarı çıplak kadın görüntüleri içinde ve de güftesi-ritmi cinsellik saçan mûsikî eşliğinde reklam edilmemelidir. Zira bu tür reklam hataları ahlâk dışılığa onaydır, yaygınlaşmasına da rızadır. Böyle olduğu için büyük günahtır. Rabbimiz Nur süresinin 19.âyetinde şöyle buyurur:

"İnananlar arasında çirkinliklerin yayılmasını onaylayanlar için dünyada da âhirette de çetin bir ceza-azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz."

6) Kullanımı ve istihdamı zaruri olmayan mallar ve hizmetler "onsuz olunmaz" gibi şartlandırıcı sloganlarla sunulmamalı, bir diğer ifadeyle gereksiz harcamalar olan israfa özendirmemelidir. Üstelik tüketici, lüzumundan fazla kullanmaması hususunda uyarılmalıdır. Zira israf haramdır. Kaçınmamız gerektiği gibi sakındırmamız da gerekmektedir.6

7) Reklamlar diğer firmaları, ürünleri ve hizmetlerini yerici olmamalı, gerçeğin hilafına onların kalitesizliği ve pahalılığına vurgu yapılarak yıkıcı niteliğe bürünmemelidir.

"Zarar vermek, zararı zarar vererek karşılamak" zulümdür ve Peygamberimizin diliyle de haram kılınmıştır.7

Faydalı olmak, hiç değilse zarar verici olmamak ana vazifemizdir. Peygamberimiz yolumuzu şöylece aydınlatmaktadır:

"Sizin en hayırlınız fayda ümit edilenlerinizle, zarar vermeyeceği hususunda kendisine güven duyulanlarınızdır.8

8) Reklamlarımız "En iyisini biz yaptık, ancak biz yaparız" şeklinde İslâm ahlâkının onaylamadığı bencil üslubu ve büyüklük duygusunu da içermemelidir.

9) "Allah güzeldir, güzelliği sever." Allah'ın boyasıyla renklenmekle yükümlü olan müminler olarak reklamlarda estetiğe özen göstermeli, göze dokunucu, kulağı incitici görüntü ve ses kirliliğine yol açılmamalıdır. Zira bu tür kirlilikler de insanlara yapılmış bir zulüm türüdür.9

10) İslâmî iman ve ahlâk ölçülerimize uygun olsa da reklamlarımız ilke olarak kutsallarımızın karşıtı kurumlara verilmemelidir. Zira hak ve hürriyetlerimize karşı tavır koymuş kişi veya kurumları desteklemek imanî zaaftır, nefsimize ve insanlık değerlerimize zulümdür, tövbe edilmesi gerekli ilâhî azap sebebidir.10

İslâmî ilkelerde başarı vardır

Yukarıda açıklanan ve reklamı yapan-veren zaviyesinden önem arzeden görevlerin Allah'ın yardımını sağlayacak başarı vesileleri olacağına da inanılmalı, aksine görüşlere iltifat edilmemelidir. Rabbimizin açıkladığı gerçek budur.

Kur'ân'ımızda şöyle buyurulmaktadır:

"Ey iman edenler! Allah'a karşı kulluk bilinci içinde olun. Doğru konuşun. Böyle yapın ki Allah da sizin işlerinizi düzene soksun, günahlarınızı da bağışlasın..."11

Özetlenen imanî ve ahlâkî vazifelerle yalnız reklam verenler değil reklam hazırlayan kişi ve kurumlar da yükümlüdürler. Zira içki ve faiz örneklerinde görüleceği gibi, İslâm yasakladığı fiillerin yapımcılığı, üreticiliği, aracılığı, pazarlamacılığı ve tanıtımcılığı gibi her türlü bağlantılarını da lanetleyerek yasaklar.

Burada reklamlara muhatap olanların da görevi olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu görev, yanıltıcı olabileceği, gereksiz harcamalara özendirebileceği bilinciyle reklamları değerlendirmek, öz ifadeyle reklamlardan fayda sağlamak fakat zarara uğramamaktır.

Rabbimiz şöyle buyurur:

"...Ne zulmediniz ne de zulme uğrayınız."12

* * *

Bizler müslümanlar olarak Allah'ın buyruklarına ve elçisi Hz.Muhammed'in öncülüğüne teslim olmakla mükellefiz. Bütün inançlarımız, sözlerimiz, davranışlarımız ve işlerimiz gibi ekonomik faaliyetlerimizi ve reklamlarımızı da İslâmlaştırmalıyız. Zira dünyevi istikrarımız ve âhiret saadetimiz hayatımızı İslâmlaştırmaya bağlıdır.

1- Ali Türkmen İslam İletişim Hukuku Sh. 478

2- Maide 2

3- M. Sahih-i Müslim Hn. 32

4- A.g.e. Hn. 947

5- En'am 108

6- Araf 31, İsra 26-27

7- El-CAmius-Sağir (La Darere)

8- A.g.e. (Hayrüküm)

9- M. S. Müslim Hn. 54

10- Nisa 144, Mümtahine 9

11- Ahzab 70-71

12- Bakara 279

 

Anahtar Kelimeler :

Paylaş


Yorum Sayısı : 0